Veri uzmanları ile iş birimleri arasında neden bu kadar çok yanlış anlaşılma yaşanıyor olabilir?

Günümüz iş dünyasında, veri yalnızca bir kaynak değil, aynı zamanda karar alma süreçlerini yönlendiren en kritik unsurlardan biri haline gelmiştir. Ancak, veriyi toplamak ve saklamak tek başına yeterli değildir; önemli olan, kurumsal düzeyde çalışanlarla birlikte bu veriyi anlamlandırarak içgörüye dönüştürmek ve karar mekanizmalarına entegre edebilmektir.

Ancak, kurumlardaki çalışanların veri üzerindeki birikim ve becerilerinin yeterli olmaması ihtiyaçlarını veri uzmanlarına tam olarak aktaramama sorununu da beraberinde getirmektedir. Veri uzmanları ise iş birimlerini bir adım ileriye götürecek gösterge panelleri gibi görsel ve etkileşimli tasarımlar yapmaya çalışsa da iş birimlerinden gelen istekleri doğru yorumlama konusunda sorunlarla boğuşmak zorunda kalmaktadır. 

Sonuç olarak iş birimleriyle veri uzmanları arasında yaşanan iletişim problemi, hızlı ve doğru sonuçlara ulaşmak isteyen kurumların veriyle yolculuklarındaki en büyük engellerden biri olarak görünmektedir. Üstelik bu problemlerle sadece iş birimleri ve teknik ekipler arasında değil farklı iş birimlerinin kendi aralarındaki iletişim süreçlerinde de yoğun biçimde karşılaşılmaktadır. 

Bu iletişim probleminin temelinde ortak bir dil olmaması yatmaktadır. 

Dil, insanların sözlü ya da yazılı olarak birbiriyle iletişim kurmalarını ve anlaşmalarını sağlayan bir araçtır. Kurumların, sahip olduğu veri kümeleri üzerinden bir değere ulaşabilmesi için herkesin aynı dili konuşması büyük önem taşır. Bu dilin temel yapıtaşı veridir. 

Nasıl Türkçe ya da İngilizce diliyle konuştuğumuz zaman temele harfleri koyuyorsak veri dilinde de temele veriyi ve veriyle ilgili kavram, teknik ve yöntemleri koymamız gerekir. Türkçe ya da İngilizce iletişim kurabilmek, bu dillerde okuryazar olmayı gerektirir. Benzer şekilde veri üzerinden iletişim kurabilmek için de veri okuryazarlığı diline hakim olmamız gerekir. 

Veri ve analitik çalışmalar kurum içinde yaygınlaştıkça veri okuryazarlığı diliyle iletişim kurabilme becerileri, bir kurumun yeni iş yapma biçimlerini hayata geçirebilme koşullarını belirleyen önemli bir faktöre dönüşmüş durumda. Böyle ortak bir dilin konuşulabilmesi, iş birliğini arttırmak ve aynı kurumsal hedeflere doğru ilerlemek isteyen ekipler arasında verimli bir iletişim kurulabilmesinin en önemli unsurudur.