Karar süreçlerinde somut olduğu kadar soyut verileri de kullandığınızın farkında mısınız?

Çoğu zaman sayılarla ifade edilebilen somut verilere odaklanırız; oysa memnuniyet, algı, motivasyon gibi soyut veriler de kararların arka planını şekillendirir ve bunları hesaba katmak daha bütüncül bir analiz sağlar.

Somut ve Soyut Veri:

Veri, ölçüm, deney, gözlem ya da araştırma yoluyla elde edilen gerçekler ya da ayrıntılar topluluğu olarak tanımlanabilir. Bir karar verme sürecinde veri toplama aşamasından sonra toplanan verilerin değerlendirilmesi, geçmiş bilgilerle işlenmesi ve bir sonuca ulaşılması gerekir. Sonuçta elde ettiğimiz bulgularla bir karar verir ve sonra da kararlarımızı uygulamak için birtakım aksiyonlar alırız. Böyle bir süreçte somut verileri kullandığımız gibi soyut birtakım verileri de kullanırız.

Somut veri dediğimizde, direkt olarak ölçülebilen, gözlemlenebilen ve sayısal olarak ifade edilebilen, objektif ve tekrarlanabilir nitelikteki verilerden bahsediyoruz. Örneğin bir kişinin yaşı, boyu ya da bir kurumdaki çalışan sayısı veya kurumun yıl içinde yapmış olduğu satışların toplamı somut veri olarak nitelendirilebilir.

Soyut veri ise direkt olarak ölçülemeyen ve sayısal olarak ifade edilmesi zor olan, yorum gerektiren ve subjektif nitelikteki verilerdir.

Soyut veriler, somut bir örnek ya da fiziksel nesneyle direkt olarak ilişkilendirilemeyen, kavramsal ya da teorik verileri ifade etmektedir ve gerçek olaylar yerine fikirler, ilişkiler ve özelliklerle ilgilidir. Soyut veriler, elimizdeki verileri yorumlama ve kullanma biçimimizi etkileyen, analitik düşünme ve çıkarım yapma yeteneklerimizi geliştiren verilerdir.

Örneğin müşteri memnuniyet oranından bahsettiğimizde, bir duygu ya da tutumdan bahsederiz ve bu, analizlerimiz sırasında bize rehberlik edecek bir rol üstlenir. Benzer şekilde çalışan memnuniyeti, pazar eğilimleri, marka değeri, kurumsal kültür ya da bireysel pencereden baktığımızda gelecekte iş bulabilme potansiyeli, iş tatmini, kariyer gelişimi, prestij, yaşam kalitesi, refah, kişisel sağlık hedefleri gibi unsurlar soyut veriler arasında sayılabilir. 

Bu tür soyut veriler gerektiğinde anket ya da gözlemlerle sayısallaştırılabilir. Soyut veriler sayesinde daha derin analiz ve yorum yapabilir ve karmaşık karar verme süreçlerinde farklı perspektifleri göz önüne alarak belirsizlikleri minimize edebiliriz.

Sonuç olarak bir karar verme sürecindeki adımları basitleştirdiğimizde bireysel olarak günlük hayatımızın birçok alanında somut ve soyut verileri kullanarak birtakım sonuçlara ulaşmaktayız.